Cami Dayanışma Günü

Toplumsal hayatımız için en önemli müesseselerden biri şüphesiz camilerimizdir. Camilerimiz özel konuma sahiptirler ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den günümüze kadar bu konumlarını hep muhafaza etmişlerdir. Camilerimizin ifa etmekte oldukları hizmetlerin yerini başka bir müessese ile doldurmak mümkün değildir. Bundan dolayı, camilerin inşası ve yaşatılması tüm Müslümanlar için olduğu gibi Avrupalı Müslümanlar için de hayati öneme sahiptir.

Camilerin iki türlü imarı vardır. Birincisi, onları Allah rızası için inşa edip topluma kazandırmamız, temiz tutmamız ve yaşatmamızdır. Bunlar camilere karşı maddi görevlerimizdir. İkincisi ve daha önemlisi, camileri ziyaret edip içinde namaz kılmamız, Kur’an okuyup okutmamız; ilim tahsil etmemiz ve sosyal buluşma alanı olarak hayatımızda yer vermemizdir. 

Özellikle bulunduğumuz Avrupa ülkelerinde İslami kimliğimizin korunması, bilhassa çocuklarımızın ve gençlerimizin dinlerini öğrenmeleri camilerimizde verilen derslerle mümkün olabilir. Böylece Müslüman nesiller camiler etrafında oluşur ve serpilir. Günümüzde Avrupa başta olmak üzere Müslümanların yaşadığı tüm coğrafyalarda bilinçli ve İslam’ı en güzel şekilde temsil eden Müslümanların varlığından söz edebiliyorsak, şüphesiz camilerimizin bu fonksiyonlarını ifa etmeleri sebebiyledir. Camilerimize fedakârca yapılan destekler sayesinde, bugün binlerce çocuğumuz ve gencimiz dinlerini en doğru kaynaktan öğrenme imkânına sahiptirler.

Camilerimizin bu son derece önemli konumunu hatırlarımızdan çıkarmamamız için  Cami Dayanışma Günleri gerçekleştiriyoruz. Bütün Müslümanlar olarak hep birlikte ortak kaderimize ve ortak geleceğimize sahip çıkma ve bu dayanışmanın verdiği huzuru yaşatma gayretinde olmaya davet ediyoruz. 

Toplumsal huzuru önceleyen, birlikte yaşadığı insanlara saygılı ve faydalı bir neslin yetişmesi için camilerimizi desteklemeli ve yaşatmalıyız. Unutmamalıyız ki Efendimiz (s.a.v.) camiye cemaat olan, maddi ve manevi olarak destek veren her müminin, yapılan bütün hayırlı hizmetlerden nasipleneceğini, ölmüş olsa dahi sevap kazanmaya devam edeceğini müjdelemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kim: Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah ona cennette bir köşk inşa eder.”Buhârî, Salât 65; Müslim, Mesâcid 25, 533; Tirmizî, Salât 237, 318.

Camilerimize maddi ve manevi olarak vereceğimiz desteklerimizin kendi dünya ve ahiret evlerimizin imarı olduğunu unutmayalım. Camilerimize yapacağımız her kuruş yardımın neslimizin geleceğini de inşa etmek anlamına geldiğini bilelim ve ona göre camilerimize sahip çıkalım.